Görsel Yalanlar (Livia Aleksander, Charlotte Kent)
Çok fazla bilginin yanıltıcı olduğu bir dünyada, bu kurs, imgelerin bize nasıl yalan söyleyebileceği ile ilgileniyor. Sanat, reklamcılık ve başka görsel durumlara bakarak, ögrenciler, gördüğümüz şeyleri nasıl anladığımız ve yorumladığımızI öğrenecekler. Bir imgeye bakarak izleyici aktif olarak o imgenin anlamının yaratılmasında rol alır. Bu kursta bizler, belgesele dair inancımızı sorgulayacağız. Fotoğrafın doğasına tanıklık ederek bir imgenin bir yerden başka bir yere taşındığında nasıl anlam değiştirdiğine bakacağız ve yine imgelerin başka imgelere nasıl referans oluşturacağını, bizim yazdığımız metinlerle onların anlamlarını nasıl değiştirdiğimizi inceleyeceğiz. Her gün, farklı bir şekilde görsellerin nasıl yanıltıcı olabildiğine odaklanacağız ve global örnekler inceleyeceğiz. Öğrenciler spesifik hikaye ve fikirlerle nasıl hikayeler yaratabileceklerini ve görselleri buna göre nasıl ayırd edeceklerini öğrenecekler.

Her konuyu tanıtan tartışmalardan sonra, öğrenciler kendi işlerini üretecekler ve bunlarla diğerlerini nasıl etkileyip ikna edebileceklerini öğrenecek, böylece kültürel objelerin bunu sürekli nasıl yapabildiğini keşfedecekler. Oyuncul ancak bilinçli egzersizlerle, öğrenciler sanat ve diğer görsel stratejiler yoluyla nasıl anlam inşa edebildiğimizi deneyimleyecekler. Her gün ögrenciler şu ana başlıklar çerçevesinde işler geliştirecekler: belgesel imgeler, metinler arasılık, kendine mal etme, imge-metin ilişkileri, etkileme ve görsel ikna biçimleri. Akşam seansları öğrencilere grup eleştirisi ve bireysel tartışma imkanı sağlayacak.

Sesbeden Pratikleri ile Doğaçlamadan Performansa (Aslı Bostancı)
Sesbeden Pratikleri ile Doğaçlamadan Performansa Atölyesi, bedeni dinlemek ve mekanla ilişki kurmak üzerine doğaçlama araştırmalar yapılmasını hedefler. Bu doğaçlama araştırmalarından aldığı  ilhamla, katılımcının kendinden doğacak bir performans alanını kurgulaması amaçlanmaktadır. Süreç boyunca  her katılımcı kendisinin ve mekanın ihtiyaçlarını dinleyerek kendi performansını kurgulamaya doğru yönlendirilir.

Sesbeden Pratikleri bedenimizle, dolayısıyla bizi çevreleyen evrenle daha derin bir bağ kurabilmemizi; aslında hali hazırda kurulu olan bu bağı tekrar hatırlayabilmemizi amaçlıyor. Kendi sesimizi kullanarak bedene dolmak; tüm hücrelerimizle bir ekip olarak yaşadığımızı, bize hatırlatan bir çalışma sağlar. Bu da bizi zihinsel farkındalıktan, bedensel farkındalığa geçiş yapabileceğimiz, daha geniş olasılıkların bulunduğu ve anda olabileceğimiz bir alana davet eder. Bu davet aynı zamanda evrenin davetidir. Her şeyin ses olduğu titreşimler- frekanslar evreninde, bedenimiz de sestir. Bu sesi parlatmak ve genişletmek; onunla ilişki kurmamız ve bedenimizde salıverilmeyi bekleyen seslerin özgürleştirilmesiyle mümkün olabiliyor. Sesbeden pratikleri nefesle, hareketle, sesle bedenin farklı olasılıklarını deneyimleyebileceğimiz egzersizlere, oyunlara ve paylaşımlara alan açıyor.

Ne Kadar Gerçek O Kadar Derinde, Ne Kadar Derinde O Kadar Gerçek (Leman Sevda Darıcıoğlu) 
“Ne Kadar Gerçek O Kadar Derinde, Ne Kadar Derinde O Kadar Gerçek” Atölyesi, kişinin fiziksel ve duygusal beden sınırlarını araştırmak üzere uzun süreli egzersizler yapmasını hedefler. Her gün toplumda günde 4 saat sürecek egzersizlerle katılımcıların git gide daha derin bir farkındalıkla kendileri üzerinde çalışması ve kendi içinden doğandan yola çıkarak bedensel bir performans kurgulaması amaçlanmaktadır. Kendi içlerinde yürüyecek sınır araştırmaları boyunca katılımcılar kendi eşiklerine gidebilmeleri ve oradan yaratıma geçebilmeleri için desteklenir.

“Ne Kadar Gerçek O Kadar Derinde, Ne Kadar Derinde O Kadar Gerçek” Atölyesini 2018 Eylül’ünde katıldığı Marina Abramovic Enstitüsü tarafından düzenlenen Abramovic metottan egzersizler içeren “Cleaning the house” atölyesinden sonra oluşturan Leman S. Darıcıoğlu, atölyede Abramovic metoddan ilham alır.

Yedi gün, günde 4 saat sürecek olan atölye kısa yönlendirmeler dışında sessizlikte geçecektir. Uzun süreli egzersizler beden duyularını açarken kişinin kendi içine bir dip dalış gerçekleştirir. Sessizlik de bunlar gibi kişinin kendi iç dünyasına dalması ve öz benliğiyle karşılaşması için bir araç olarak kullanılır. İç sesimizin berraklaşması, bize ne söylediğini ne kadar dinlediğimize ve onunla ne kadar kaldığımıza bağlıdır. Olan ile kalmak, yargılamalar ve suçluluk duygularından uzak bir şekilde kendi içimizde bir gözlemci olmak hayatı iç temasımızı ve merkezimizle bağımızı koruyarak yaşama deneyimine kapı aralar.

Tüm bu çalışma sürecine; Leman Sevda Darıcıoğlu ve Aslı Bostancı’nın atölyelerinin birbirine bağlandığı sessiz yürüyüşler eşlik ediyor olacak. Bu sessiz yürüyüşler, ilham kaynaklarımızı, hayal gücümüzü ve yaratıcılığımızı aktive etmeye odaklanan günlük bir pratik olarak uygulanacaktır. Sessiz yürüyüşlerde niyet, olana farklı gözlerle ve merakla bakabilmek, çevremizi sessizlik içerisinde yeni gözlerle algılamaya alan açabilmektir.

− Epilepsi, panik atak gibi rahatsızlığı olan katılımcıların bu bilgileri ve rahatsızlıkları nüksettiği takdirde yapılması gerekenleri atölye öncesinde eğitmenlerle paylaşmaları gerekmektedir.
− Atölye saatlerinde cep telefonları ve saatler toplanacaktır, katılımcıların tüm günü telefon ve saatsiz geçirmeleri teşvik edilir.
− Saatli ilaç kullanan katılımcılar ilaçlarını ve saat bilgilerini paylaştığı takdirde almaları gereken saatte ilaçları paylaşılacaktır.

Atölye adları:
Sesbeden Pratikleri ile Doğaçlamadan Performansa (Aslı Bostancı)
Ne Kadar Gerçek O Kadar Derinde, Ne Kadar Derinde O Kadar Gerçek (Leman Sevda Darıcıoğlu)
Görsel Yalanlar (Livia Aleksander, Charlotte Kent)